Türkiye sinemalarında bu hafta 3'ü yerli 9 film vizyona
girdi.
"Bir Varmış Bir Yokmuş"
İlksen
Başarır'ın yönettiği, Mert Fırat, Melisa Sözen, Hare Sürel ile Mustafa
Uzunyılmaz'ın rol aldığı "Bir Varmış Bir Yokmuş", izleyici ile
buluştu.
Dram
türündeki filmde, duyduğu bir şarkının peşine düşen Nehir ile şarkıyı
yapan Ozan'ın tüm zorluklara rağmen bitirmeyi başaramadıkları aşklarının
dokunaklı hikayesi anlatılıyor.
"Yeni Dünya"
Erkan
Petekkaya, Şükran Ovalı, Soner Erzincan ile Cenan Çamyurdu'nun oynadığı filmin
yönetmenliğini Caner Erzincan yaptı.
Down
sendromlu bir çocuk ile taşradan İstanbul'a gelen ailesinin hikayesini anlatan
filmde, aynı zamanda şehir hayatının insan ilişkileri üzerindeki etkisi
konu ediliyor.
"Çekmeceler"
M. Caner
Alper ile Mehmet Binay'ın yönettiği filmin oyuncu kadrosunda; Ece Dizdar, Tilbe
Saran, Taner Birsel ile Nilüfer Açıkalın yer alıyor.
Anne ve
babası oyuncu olan Deniz'in öyküsünü "oyun" motiflerinin
yardımıyla beyazperdeye aktaran filmin konusu şöyle:
"32. yaş
gününün gecesinde, kanlar içinde hastaneye kaldırılan Deniz'in, sıkça geçmişe
döndüğü yoğun rehabilitasyon sürecinde, ruhundaki kilitli çekmeceler açılacak.
Kız çocuk ve ergen cinselliğinin neresinden tutacağını bilemeyen
anne babanın, kendi kompleksleri arasında kızlarının bedeninde ve ruhunda
açtıkları yaralar ortaya çıkacak."
"Büyük Gözler"
Tim
Burton'un yönettiği filmde, Amy Adams, Christopher Waltz, Krysten Ritter ile
Jason Schwartzman rol alıyor.
Abartılı
karakterler yaratmasına rağmen bu karakterlerin insani değerlerini
kaybetmemelerine özen gösteren Tim Burton, son filmi "Büyük
Gözler"de; 1950'li yıllarda iri gözlü çocuk tablolarıyla tanınan Amerikalı
ressam Margaret Keane'in (Amy Adams), eşi Walter Keane (Christopher
Waltz) ile yaşadığı güç mücadelesini sinemaya aktarıyor.
"Asabiyim Ben"
Damian
Szifron'un yönettiği ve Ricardo Darin, Oscar Martinez, Leonardo Sbaraglia,
Dario Grandinetti, Erica Rivas, Maria Marull, Monica Villa ile Rita Cortese'in
oynadığı filmde, intikamla ilgili altı farklı trajikomik hikaye
anlatılıyor.
"Öfke
ile yoğrulmuş bir toplumda, aşklar, nefretler, intikamlar. Satın alınan
şereflerin gölgesinde kanunların çaresiz bıraktığı insanların öfkesi ve
tepkisi. Yolsuzluğun ve karmaşanın kol gezdiği bir ülkede, muhteşem düğünler,
öç ve ölüm danslarının" işlendiği film, ağlanacak haline gülen bir
toplumun gerçekliğini gözler önüne seriyor.
"Lazarus Etkisi"
Mark
Duplass, Olivia Wilde, Donald Glover ile Evan Peters'in oynadığı filmin
yönetmenliğini David Gelb yaptı.
Korku ve
gerilim türündeki filmin konusu şöyle:
"Bir
grup araştırmacı, ölen insanları yeniden diriltmeyi başaran bir proje üzerinde
çalışmaktadırlar. Bu projelerini tüm dünyaya duyurmaya çalışan ekibin hevesi,
bulundukları üniversitenin dekanının, gizli deneylerini öğrenmesiyle birlikte
kursaklarında kalır. Proje sona erdirilirken projeye dair tüm kayıtlar da
ellerinden alınır. Fakat ekip üyeleri kolay kolay pes etmeye niyetli
değildir ve deneyi yeniden uygulamaya karar verirler. Ne yazık ki bu uygulama
sırasında işler ters gider. Araştırmacılardan biri olan Zoe ölür ve tüm ekip
yıkılır. Bu ölümü kabullenemeyen ekip üyeleri, Frank'in de kendilerini
zormalasıyla deneyi gerçek bir insan üzerinde uygulama kararı alırlar. Bu
defa denek Zoe olur ve deney sayesinde genç kadın yeniden hayata döner; fakat
karakteri tamamen değişen genç kadın, tüm ekip üyelerinin kabusu olmaya
başlar."
"Love, Rosie"
Cecelia
Ahern'in "Where Rainbows End" adlı çok satan romanından uyarlanan
filmin yönetmenliğini Christian Ditter üstlenirken Sam Claflin ve Lily
Collins başrolleri paylaşıyor.
Romantik
komedi türündeki film, hayal kırıklıklarıyla sonuçlanan ilişkiler, evlilikler
ve boşanmaları konu alıyor.
"Havana'ya Dönüş"
Kübalı
edebiyatçı Leonardo Padura'nın aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan
filmin yönetmenliğini Altın Palmiyeli sinemacı Laurent Cantet üstlendi.
Cantet'in
senaryosunu François Crozade ile birlikte kaleme aldığı filmin
başrollerini Isabel Santos, Jorge Prugorria, Fernando Hechevarria, Nestor
Jimenez, Pedro Julio Diaz Ferran ile Carmen Solar paylaşıyor.
Beş eski
dostun hayatının önemli dönüm noktalarını izleyiciyle paylaştığı film, bu
kişilerin geçmişle hesaplaşmasını da ortaya koyuyor.
"Chappie"
"District
9" ve "Elysium" başarılı yapımlara imza atan Neill
Blomkamp'ın yönettiği filmin başrolünde Sharlto Copley, Dev Patel, Jose
Pablo Cantillo ile Hugh Jackman oynuyor.
Yakın
gelecekte geçen bilim-kurgu ve aksiyon içerikli filmin konusu şöyle:
"Baskıcı
mekanik robotlardan oluşan polis güçleri görev yapmaktadır. Ancak insanlar
onlara karşı koymaya başlar. Bu robot polislerden birisi çalınarak yeni bir
program yüklenir ve böylece ilk kez kendisi adına düşünen ve hisseden
"Chappie" adlı robot ortaya çıkar. Ancak kısa zamanda
"Chappie" düzene ve insanlığa karşı büyük tehdit olarak görülmeye başlar
ve yetkililer onu durdurmak için her şeyi göze alırlar."
Filmin
başrolündeki yapay zekayla vicdan kazandırılmış bir Scout olan
"Chappie"yi Sharlto Copley canlandırıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder